Günümüzde çeşitli nedenlerle tarımsal üretimin giderek azaldığını, sağlıklı gıdaya ulaşmanın güçleştiğini, beslenme konusunda bilinçlenen şehir insanının her geçen gün daha fazla hormonsuz ve ilaçsız üretilmiş sebze-meyve arayışında olduğunu düşünürsek ata tohumuna olan bu ilginin daha da yaygınlaşacağını öngörebiliriz. Tüm dünyayı saran Koronavirüs salgını sürecinde insanların yaşam rutini sekteye uğrayınca doğal olarak tarımsal üretim de bu süreçten etkilendi. Bu nedenle önümüzdeki dönemlerde sebze-meyve konusunda alıştığımız bolluktan mahrum kalabileceğimiz endişesiyle tarımın önemi bir kez daha gündeme geldi. Hazırladığımız projenin 1. etabında; Köylüyü yeniden üretmeye teşvik etmeli, kooperatifler kurmalı, üretici pazarları açmalı, yerel kalkınma modeli yaratmanın öncüsü olmalıyız dedik. Kırklareli Kent Konseyi ve Kırklareli Belediyesi iş birliğiyle
-Köylünün topraklarını terk etmesinin önüne geçen…
-Küçük üreticiyi destekleyen…
-Doğayla uyumlu üretim yaptıran…
-Aracıları ortadan kaldırmak için üretici birlikler-kooperatifler kuran…
-Üretici pazarları açan…
-Tarım ürününü sanayi ürününe çeviren…
-Yerli tohuma sahip çıkan…
HİBRİT değil, GDO’lu değil; toprağımızın tohumu, yerli tohumlarımızı ,kadınlarımızın imecesiyle Ürünlü’de, Karıncak’ta, Deveçatağı’nda, Dokuzhöyük’te 40- 50 yıldır yerli tohumlardan fide elde eden üreticilerden temin ettiğimiz domates, biber, patlıcan, bamya, mısır, kavun ve 3500 adet sebze fidemiz, 2500 adet çiçek fidemizi halkımıza dağıtacağız.. Birçok insan bugün yemiş olduğu besinlerin örneğin domatesin, biberin, salatalığın tadının geçmişteki gibi olmadığından şikayetçi ve onun yanı sıra bugün üretilen birçok hibrit tohum, özellikle serada üretilen ürünlerde çok fazla miktarda tarım kimyasalı kullanıyor. Günümüz çocukları bir meyveyi dalından kopararak yemenin tadını hatta yedikleri sebze-meyvenin nerede nasıl yetiştiğini bilmiyor yeni nesilleri tarımla tanıştırmak projenin 2. etabında çiftçilerden sonra şehirde yaşayan insanları da tarımsal üretime teşvik etmek için bugün yeni bir kampanya başlatıyoruz; Fide bizden, ürün sizden diyerek “üretime katıl, hayata katıl”sloganıyla şehir insanını tarıma yönlendiriyoruz. Bu amaçla evinin balkonunda, terasında ya da varsa bahçesinde sebze yetiştirmek isteyenlere ücretsiz fidelerimizi dağıtacağız.
Sizler, balkonlarınızı mini bir bahçeye dönüştürebilir kendi doğal seranızı kurabilir, hormonsuz ilaçsız sebzeler üretip, çocuklarınızı da tarımla tanıştırabilirsiniz. Kendi yetiştirdiğimiz bir sebzeyi dalından koparıp yemenin tadını çocuklarımıza öğretmeliyiz.
AMACIMIMZ BELLİ: ENDÜSTRİYEL TARIM SİSTEMİYLE HAYATIMIZA KELEPÇE VURAN KİMYASALA DAYALI TARIM ÜRETİMİNE ALTERNATİF OLUŞTURMAK. ZOR MU? ZOR. İMKANSIZ MI? ASLA. SİZE BAĞLI. BİZE BAĞLI. NASIL BAŞARACAĞIZ?
YEREL ÜRETİCİYE DESTEK VEREREK! DİJİTAL DEVRİM SAYESİNDE BU NAMUSLU ÜRETİCİLERE ULAŞARAK, MARKETTEN DEĞİL GERÇEK ÜRETİCİNİN KENDİSİNDEN ALARAK.. EMEKLERİNE DESTEK VEREREK.
YENİ BİR TARIM SİSTEMİNİ KURALIM. DÜNYANIN EN BÜYÜK TOPLUMSAL SAĞLIKLI GIDA HAREKETİNİ BAŞLATALIM. BİZİM MÜCADELEMİZ İŞTE BU.
İNANIYORSANIZ DESTEK VERİN! BAŞKA BİR TÜRKİYE MÜMKÜN.