Son yıllarda iklim değişikliğinin etkileri karşısında; az olan su kaynaklarının sürdürülebilir biçimde yönetilememesi, giderek artan nüfus, sanayileşme, kentleşmeyle birlikte çevre sorunları her geçen gün daha da önemli hale gelmiştir. Mevcut su kaynaklarının korunması, alternatif su kaynaklarının geliştirilmesi, ekolojik, çevre ile uyumlu teknolojilerin kullanılması ve yaygınlaştırılması, sürdürülebilir su politikalarının oluşturulması konuları son derece önemlidir. Tüm bu nedenlerle farkındalık ve koruma bilinci oluşturabilmek gerekliliği ile Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesinden Prof. Dr.Halim Orta ve Atatürk Toprak, Su Araştırma Enstitüsünden Ziraat Yüksel Mühendisi Cantekin Kıvrak ile iklim krizi ve su kaynakları üzerine geniş katılımlı bir panel gerçekleştirdik.
Kırklareli Kent Konseyi olarak; son yıllarda toprak, su, çevre kirliliğinin ciddi boyutlara ulaşması, İstanbul’da desantrelize olan suya dayalı sanayinin Trakya ‘da kontrolsüz ve denetimsiz konuşlanması, 1. sınıf tarım alanlarının kirlenmesi, yeraltı su kaynaklarının seviyesinin düşmesi, yerüstü sularının kirlenmesi konularına dikkat çekerek 1/100.000 ölçekli çevre düzenleme planının temel ilkeleri olan sürdürülebilirlik, kırsal kalkınma ve nüfus kaybının önlenmesi kapsamında diyoruz ki;
1-Ergene Havzası Toprakları tarımsal SİT alanı olmalıdır.
2-2010 yılında tamamlanan biosfer rezerv alan çalışması onaylanmalı, Istrancalar biyosfer rezerv alanı ilan edilmelidir.
3-Dünyanın en önemli kuş göç yolları üzerinde olan Istıranca dağlarındaki Res Projeleri Kuş göç hattının dışına taşınmalı, Trakya topraklarını mesken tutan Şah kartallarının ve nesli tükenmekte olan birçok kuşun yaşam ve üreme alanlarından uzak durulmalıdır.
4-2008’den beri bakanlıkta bekleyen Kırklareli Turizim bölge planı onaylanmalıdır.
5-Dünyanın sayılı, Avrupa’nın en büyük su basar ormanı Longozlar Ramsar kapsamına alınmalıdır.
6-Istrancalar Natura 2000 alanı ilan edilmelidir.
7-5 Kasım 2009 tarih 27397 sayılı resmi gazetede çıkan kanuna göre yeraltı su tahsisleri kapatılmış olmasına rağmen fabrikalar ve hayvan çiftliklerine hala izin veriliyor. Türkiye’de iki havzadan su çekiliyor; Konya ve Trakya. Konya’da oluşan Obruklar şu anda Malkara ve Ergene ilçesinde de oluştu. Bu hızla yeraltı suları tüketilmeye devam ederse Trakya’da Obruklar artacak !
8-Yeraltı suyu besleme alanları üzerindeki patlatmalı madencilik faaliyetleri bir an önce durdurulmalı ve yeni ruhsatlar verilmemeli. Çünkü Anayasanın 56. maddesi herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşam hakkına sahiptir der, Anayasanın 45. maddesi tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılması ve tahribi önlenmelidir der, Anayasanın 169. maddesi orman alanları daraltılamaz ve zarar verecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez der. Bizler, doğaya rağmen değil doğaya uyarak var olabiliriz. Ancak bu şekilde köyümüz, şehrimiz, ülkemiz ve dünyamız bizim o sevdiğimiz haliyle; gelecek için hem bize hem yeni nesillere bir miras olarak kalabilir.