Köy Enstitüleri bugün yaşamda olmadığı halde, yetişen öğretmenlerin niteliği ve onların eğitim, sanat dünyasına katkıları dolayısıyla, düşünce olarak yaşamayı sürdürüyor. Köy Enstitüleri’nin efsane eğitimcisi, İsmail Hakkı Tonguç’un “Eğitim Yoluyla Canlandırılacak Köy” kitabı…
O kitap, kırsal kalkınmanın ülke kalkınmasındaki önemini anlatır. Кöyü köylüyü; onu anlamakla ve gereğini yapmakla yükümlü “aydın”ı anlatır. “Köylü açsa, sehirli de açtır. Köylü mutsuzsa, şehirli de mutsuzdur. Ve eğer köylü geri kalırsa , şehirdeki de cahil kalır.” der o kitabinda Tonguç. Yani; eğitimde, üretimde, sanatta, kültürde, adalet ve hak paylasiminda milli birliğin önemini vurgular. İçinde birlik olmayı, birlikte yaşamayı ve eşitliği anlatan; adil, çağdaş, demokratik ve laik bir yaşamın mümkün olduğunu anlatan bir kitap…
Umarim o kitabın içindeki umut dolu cümleler gibi artık zamanın da akıverme zamanı gelmiştir.
Her 19 Mayıs’ta Mustafa Kemal Paşa bir daha Samsun’a çıkmayacağı halde her 19 Mayıs’ta onu anmanın veya 23 Nisan, 30 Ağustos, 29 Ekim’de toplantılar, yürüyüşler yapmamızın anlamı neyse, 17 Nisan Köy Enstitüleri Bayramı’nın anlamı da odur.
Enstitü düşüncesi, bize bünyemize uymayan kurumları dışarıdan almak yerine, ülkenin ve halkın koşullarına ve ihtiyaçlarına uygun kurumlar yaratmamızı hatırlatıyor.
Ezberci değil yaratıcı olmamızı söylüyor. Her hareketimizde geniş halk kitlelerini düşünmemizi, halka hizmet edenleri örnek almamızı telkin ediyor. Enstitüler, karma ve laik okul için de örnek kurumlardır biz kadınlar için.Çünkü bu ülkede baskıyı sadece muhafazakar olan kadınlar değil, her kadın gördü , görmeye devam ediyor.Bunun düzelmesi için toplum sosyolojisinin düzelmesi gerekiyor. Toplum sosyolojisinin düzelmesi için eğitim reformu gerekiyor, eğitim reformu için, liyakat, köy enstitüsü ruhuna sahip insan gerekiyor. Kadınların kendi güçlerinin farkına varıp etrafındakilere kendi güçlerini yayması gerekiyor. Çünkü büyük adamlar , güçlü adamlar ülkeyi güçlü yapmaz ,kadın güçlü , anne güçlü, kız kardeş güçlü olursa o ülke güçlü olur .
Kadınların güçlü ,eğitimli ,güvende olduğu toplumlar kendini geleceğe , aydınlığa taşıyabilir. Bir gün inanıyorum ki adalet ve ahlak terazisi kadını ve erkeği eşit tartacak ve bugün bizi 83. yıl önceki aydınlık ruhu ile bir araya getiren Köy Enstitülerinin hikayesinin, 15 Mayıs sabahı uyandığımızda yeni bir aydınlanmanın da ruhu olmasını diliyorum.