Her an daha da olgunlaşan katılım platformunun potansiyellerinin değerlendirilmesi ve katılımdan beklentinin “fikir alma”dan güçlü şekilde “ortaklıklar/birlikte üretim”e doğru evrildiği günümüzde, Kent Konseyleri, paydaşları, katılımcıları ve yerel yönetim arasında geliştirilecek verimli ortaklıklara kaynaklık etmesi çok önemli. Kentte tüm paydaşlar ve yurttaşların katılımıyla bu çalışma hayata geçebilirse, mahallede yaşayan komşularımız, belediyenin faaliyet ve bütçesinden doğrudan haberdar olacak. Mahallenin ihtiyaçlarını belirleyerek belediye bütçesine önceliklerini söz ve karar olarak yansıtabilecek. Doğrudan demokrasinin aşağıdan yukarı örgütlenmesiyle mahallede pek çok konuda sivil girişimler de hayata geçirilebilecek. Mahalleli mahalleyi yönetmenin yanı sıra sosyal girişimci kimliğiyle mahallesine katma değer oluşturabilecek projelere imza atabilecek. Yerel yönetim bütçesi genişleyecek ve yerel kalkınmada katma değerli projeler hayata geçmiş olacak.
Yurttaşlar, seçmen olarak seçimden seçime yalnızca oy kullanan pasif vatandaşlar olmak yerine yerel yönetimlerin kararlarına ve uygulamalarına katılım sağlayabilecek aktif vatandaşlar haline gelecek. Katılım şeffaflığı, şeffaflık denetimi sağlayacak. Daha demokratik bir yerel yönetimde, daha yaşanır mahalleler, daha yaşanabilir bir ilçe, daha yaşanabilir bir kent hayat bulacak. Mahallelerde müzakere, oylama, ortak akıl yürütme ve empatik yaklaşım geleneği gelişecek. Mahalleler arasında hizmet dengesi sağlanırken, yine mahalleler arasındaki yaşam kalitesi farklılıkları bir oranda giderilmiş olacak. Katılımcı demokratik anlayış yerel yönetimlerde filizlenecek.